1 Mart 2009 Pazar

Yahudi Bir Başbakanın Hadisi Şeriflere Olan İtikadına Bak ve Uyan!

Yahudi Bir Başbakanın Hadisi Şeriflere Olan İtikadına Bak ve Uyan!
Mahmud Efendi Hazretlerimiz'in dediği gibi:''Yemek pişti, önümüze geldi.Bize ona kaşık sallaması kaldı'' yani ilimler binbir meşakkat ile toparlandı, kitaplar haline getirildi bize cilt kapaklarını aralayıp okumak kaldı.
Müslüman olmayan topluluklar Kuran'ı Kerim'i ve Efendimiz'in hadis-i şeriflerini merak ediyorlar, araştırıyorlar.''Bu kitap, bu peygamber ne diyor, ne anlatıyor'' diye inceliyorlar.Ya biz müslümanlar ne kadar anlıyoruz o yüce kitabı.Hangi tefsiri baştan sona kadar okuduk? Hangi hadis kitabını bitirdik? Ne kadar anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz? Kendimizi Allah için sorguya çekelim...
Günümüzde de bazı sapıkların yönlendirmeleri ile ''Hadis inkarcılığı'' başladı.Ey inkarcılar bu yazıdan ibret alın!
Bakın Yahudiler nasıl araştırıyor ve o hadisin tecelli edeceğine nasıl itikat ediyorlar:
İsrail'in melun başbakanlarından Menahem Begin adında birisi basın toplantısı yaparken Hollanda'lı gazetecilerden birisi şu soruyu sordu:
''Efendim, İsrailoğulları'yla alakalı Hazreti Muhammed'in bir beyanatı var.Orada diyor ki:
''La tegumü-ssa'atü hatta tugatil-elyehud'' Sizler yani müslümanlar, Yahudiler ile - israiloğullarıyla, kıyasıya, çok şiddetli bir savaş yapmadıkça, korkunç bir mücadele yapmadıkça kıyamet kopmayacak.Savaş öyle şiddetli olaca ki:
''Hatta yahtebie-lyehudiyye veraelhaceri veşşeceri'' O savaşın şiddetinden, müslümanların savaşa hakimiyetinden bazı yahudiler bir takım ağaçların ve taşların arkasına saklanacaklar.Ancak yahudiler için bu kaçış da çare olmayacak:
''Yegulu-lhaceru veşşeceru'' Yahudinin arkasına saklandığı ağaç ve taş dile gelecek, konuşmaya başlayacak ve diyecek ki:
''Ya müslim! inne veraii yehudiyye faktulhü'' Ey müslüman! benim arkamda da saklanmış bir yahudi var, gel Allah için onu da öldür! diyecek.
Hollanda'lı gazeteci soruyor:''Bu konuda ne diyorsunuz, görüşünüz nedir, bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' (Dikkat edin! gazeteci de araştırmış ve biliyor)
Menahem Begin ibret ile dolu, müslümanların kafasına 'dank' etmesi gereken, yahudiler ile dost olmanın müslümana zarardan başka hiçbir şey getirmeyeceğini beyan eden, müslümanların üzerinde oynanan oyunları izhar eden şu cevabı veriyor:
''Ben 6 yaşındayken bizi okutmaya gelen hahamımız (yahudilerde din adamı-sinagog bekçileri) Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) bu sözünü anlattı bize.Ben bu sözü 6 yaşındayken işittim.'' Gazetecilerin hayretli bakışları arasında sözlerine devam ediyor ve diyor ki;
''İşte bizde yahudiler olarak, İsrailoğulları olarak bu sözün karşısında tedbirimizi almışız, almaya devam ediyoruz.
Tezgahlarımız, ajanlarımız, teşkilatlarımız, elemanlarımız öyle çalışıyoruz ki Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) haber verdiği bu ümmet meydana gelmesin diye her tedbiri almışız.'' diyor...
Yahudinin, Peygamber Efendimiz'in hadisine olan inancına bak! Yahudiler ile savaşırken taşların bile dile gelerek kendisine muhbirlik yapacağı şuurlu ümmetin bir gün vücud bulacağına inanıyorlar ve var güçleri ile çalışıyorlar.
Nasıl bir ümmet? Mücahid bir ümmet, dinini dünyasından öne alan bir ümmet, Kuran okunduğu zaman kalbi titreyen bir ümmet, ezan okunduğu zaman adeta cihada çağrıldığını hisseden bir ümmet, kafirlere sevgi beslemeyen bir ümmet, islam birliği için çalışan bir ümmet, Allah için denildiği zaman malını ve mülkünü feda edecek bir ümmet, kardeşinin kalbini kırmayı Kabe'yi yıkmaktan beter gören bir ümmet, komşusu açken tok yatamayan ümmet, faiz - namahrem - içki gibi haramlardan yırtıcı hayvanan kaçar gibi kaçan bir ümmet....
Ama nerede o millet, nerede o ümmet? Tam tersi...
Timurtaş Uçar Hocaefendi'nin güzel bir tesbiti vardır.Derki:
''Mısır devlet radyosu her sabah güzel sesli hafızların, kurraların Kuran okuması ile açılır.Ancak gelin görün ki aynı ülkede müslümanların sesi olan ''müslüman kardeşler'' üyesi olan onlarca, yüzlerce insan tutuklanıyor, işkence görüyor ve katlediliyor.''
Şimdi burada çok acayib bir durum var ki o da şudur; Adam kabul etmediği bir peygamberin sözünün vukuu bulacağına inanıyor.Yani ''İslam peygmberinin bu sözü doğrudur'' diyor ve yıkılmaz bir itikat ile inanıyor.
Ama nasibsizliğe ve aptallığa bakın ki iman etmiyor.Yani akıllı geçiniyor ama enayiliği de kimseye kaptırmıyor.
Aslında İsrail'li başbakan'ın sözleri tarihi bir itiraf niteliği taşıyor.Bu gün yaşadığımız ahlaki, kültürel ve dini erezyon bu oyunların bir neticesi değilmidir?

Mesela; ülkemizin bir bölgesinde şehitler verilirken diğer yanda bir futbol musabakasında kazandığına sevinen bir milletin bu hali ne ile açıklanabilir?
Ramazanda oruç tuttuğu halde kapanma ihtiyacı görmeyen bir hanımefendinin içinde bulunduğu bu zıt durumu ne ile izah edebilirsiniz?
Kuran'ın hiç durmadan okunduğu bir ülkede başörtülülerin okullara alınmayışı bu oyunun bir parçası değildir de nedir?
Allah uyanmak nasib eylesin. Bir an önce kendimize, kendi kültür ve ahlakamıza dönmeyi nasib eylesin. Yahudilerin ve hıristiyanların kurduğu tuzakları imha eylesin. Aslımıza dönmek için önümüze konulan engelleri aşmayı nasib eylesin. Amin! Read More......

islam medresesi is wearing Blue Weed by Blog Oh! Blog | To Blogger by Gre at Template-Godown | Entries (RSS) and Comments (RSS).